13 Aralık 2009 Pazar

Serap ve Ceylan

İstanbul' da çıkan gösteriler sırasında molotof kokteyli atılan arabadaki Serap ölüm ile giriştiği mücadelede yenik düştü ve öldü.

Bundan aylar önce de Diyarbakır Lice'de Ceylan isimli küçük kız, çobanlık yaparken üzerine düşen havan mermisi sonucu ölmüştü.

Cenazesi vardı Serap'ın. Kalabalık ve sloganlıydı. Toprağı bol olsun.

Ceylan'ın cenazesi ise kalabalık değildi. Kalabalık olmadığı gibi medyanın riyakar gözlerinden de uzaktı. Gerçi yekpare değildi tabuttaki Ceylan. Paramparçaydı....

Serap'ın cenazesindeki en ilginç görüntülerden biri, oraya Genç Siviller tarafından bırakılmış bir çelenkti. Çelenk ilginçti, çünkü üzerinde Ceylan'ın resmi vardı.

Çok tartışıldı bu çelenk işi. Yaftalamaya başladı birileri hemen. Yok bölücülük, yok faşizm, yok provakasyon, yok fettocu... Aynı saçmalıklar nakaratı.

Herkes kendi nazarından bakar olaylara, olgulara. Acıları yarıştırmayı ve ayrıştırmayı seven biri, bu eylemi provakasyon olarak adlandırabilir, çünkü kendisi o mantık üzerine düşün(ebil)mektedir. Bence mesaj gayet açık. Hiçte puslu bir hava değil. Bazılarının gözünde ve gözlüklerinde sorun varsa, her gördüklerini hakikat zannetmemelidirler. Ama bu tavsiyeler hep beyhude. Çünkü burası Türkiye.

Genç Siviller şöyle fısıldadılar Serap'ın kulağına;

" Sen ve Ceylan kardeşsiniz Serap. İkiniz de bu toprakların erken koparılmış gülleri... Sizi öldürenlerin damarlarındaki kan farklı da olsa beyinleri aynı çalışır. Aynı merhametsizlik ve bağnazlık ile... Toprağın bol olsun."

Sizi seviyorum Genç Siviller....

Not: Resimli olmak isterdi bu yazı. Lakin Serap ile ilgili gördüğüm resimler oldukça trajik. Eminim Serap o resimler ile görünmek istemezdi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder